Freud ve Jung Arasındaki Kopuş: Psikanalizdeki Tarihsel Çatışma

0
282
Psikanaliz Tarihi - Freud ve Jung 'un Görüş Farkları
Psikanaliz Tarihi - Freud ve Jung 'un Görüş Farkları

Merhaba sevgili dostum! 😊 Bugün, psikoloji dünyasında derin izler bırakan iki dev isim arasındaki görüş farklılıklarını ele alacağız. Yani psikanaliz konusunda Freud ve Jung ‘un fikir farklarını… Bu iki bilim insanının bir zamanlar birbirine yakın görüşlerde olduğunu biliyor muydun? Hadi şimdi beraber, dünyayı şekillendiren bu hikayenin derinliklerine dalalım. 🌟

Freud ve Jung’un İlk Karşılaşmaları

1907 yılında Jung, Freud’la tanışmak üzere Viyana’ya gittiğinde, bu iki büyük zihin arasında hemen bir kıvılcım oluştu. Freud, Jung’u “varisi ve tahtının halefi” olarak gördü. Ve Jung da Freud’un teorilerine büyük bir hayranlık duyuyordu. İlk başlarda, Jung Freud’un psikanaliz kuramını destekledi. Hatta bu kuramın önde gelen bir savunucusu ve uygulayıcısı oldu. 🤝

Ancak, bu dostluk ve meslektaşlık, kısa sürede fikir ayrılıkları yüzünden bir çatışmaya dönüştü. Jung’un kendi teorilerini geliştirme arzusu duyuyordu. Ve Freud’un egemen düşüncelerine meydan okuyan fikirler öne sürmeye başladı. Bu, özellikle Jung’un bilinçdışı, libido ve psişenin doğası üzerine farklı bakış görüşlerinden kaynaklanıyordu. ⚡

Freud ve Jung ‘un Fikir Ayrılıkları ve Kopuş

Freud için cinsellik insan davranışlarının merkezindeydi. Jung ise daha çok kişisel ve kolektif bilinçdışının derinliklerine odaklanmıştı. Halbuki Jung’a göre libido, sadece seksüel enerji değil, genel yaşam enerjisiydi ve insanın ruhsal gelişimi için daha kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyordu.

1912 yılında Jung, “Dönüşüm ve Sembollerin Psikolojisi” adlı eserini yayınladı. Bu nedenle ikilinin arasının iyice açıldı. Freud bu eseri, kendi teorilerine yapılmış bir ihanet olarak gördü. Dolayısı ile Jung ‘u psikanaliz derneğinden atarak, tüm profesyonel bağlarını kopardı. Jung ise bu olayı “büyük bir kurtuluş” olarak nitelendirdi ve kendi yolunda ilerlemeye karar verdi. 🔍

Teorik Karşılaştırmalar

  • Libido Anlayışı: Freud için libido, temelde seksüel arzuların enerjisidir. Halbuki Jung bu enerjiyi, bireyin tüm yaratıcı, zihinsel ve ruhsal faaliyetleri olarak tanımlar.
  • Bilinçdışı Yaklaşımı: Freud bilinçdışını bireysel bastırmalar ve çatışmalarla ilişkilendirirken, Jung kolektif bilinçdışı kavramını getirerek, insanların paylaştığı ve türlerin ortak mirası olan imgeler ve sembollerle dolu bir alan olarak tanımlar.
  • Kişilik Gelişimi: Freud, psikoseksüel evrelerle bireyin gelişimini açıklarken, Jung insanın kendini gerçekleştirme yolculuğunda arketipler ve kişisel bütünlüğe ulaşma çabası üzerine durur.
FreudJung
Libido Seksüel arzuların enerjisiTüm yaratıcı, zihinsel ve ruhsal faaliyetlerin toplamı
Bilinçdışı Bireysel bastırmalar,
İçsel Çatışmalar
Bireysel Bilinçdışı
Ortak Bilinçaltı
Kişilik GelişimiPsikoseksüel Evreler;
* Oral dönem (0-1 yaş)
* Anal dönem (1-3 yaş)
* Fallik dönem (4-6 yaş)
* Latent dönem (7-11 yaş)
* Genital dönem (12-18 yaş)
Kendini Gerçekleştirme ,
Kişisel Bütünlüğe Ulaşma,
Arketipler;
* Gölge
* Anima ve Animus
* Kahraman
* Bilge Yaşlı Adam
* Büyük Anne
* Kahramanın Yolculuğu
* Çocuk
* Hilekar.
Freud ve Jung Karşılaştırma (Farkları)

Sonuç ve Miras

Freud ve Jung arasındaki bu kopuş, psikoloji tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Açık bir şekilde her iki düşünür de kendi yollarında derin izler bırakmış ve psikoloji biliminin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Ancak Jung’un analitik psikolojisi ve Freud’un psikanalizi, modern psikoterapinin temellerini oluştururken, her birinin teorileri hâlâ birçok tartışmanın merkezinde yer alıyor. 🌍

Sevgili dostum, bu hikaye sana psikoloji dünyasının ne kadar dinamik ve çekişmeli olabileceğini gösterdi mi? İki büyük zihnin, fikirlerin çarpışması ve bu çarpışmanın yarattığı teorik zenginlik, psikolojiyi nasıl şekillendirdi üzerine düşüncelerini benimle paylaş. Seninle bu keşif yolculuğunda ilerlemek benim için büyük bir mutluluk! 🚀💖

Sonraki yazılarımızda daha fazla psikoloji teorisine ve önemli figürlere yer vereceğiz. Kendine iyi bak, güzel insan! 🫂💫 Bu yazı hoşuna gitti mi? Düşüncelerini ve sorularını benimle paylaşmaktan çekinme!


Diğer bölüme devam etmek ister misin?


Anima Animus Yazıları

Son Yazılar


Otomatik Düşüncelerle ilgili yazımızı okudun mu? Kendini tanımak, olaylara farklı bakabilmek istiyorsan bu yazıyı özellikle tavsiye ederim. Linkini buraya bırakıyorum.



Instagram hesabımıza buradan ulaşabilirsiniz.

Önceki İçerikAnima Animus 7 : Kadın ve Erkek
Sonraki İçerik5 Sevgi Dili Nedir?
Volkan Ulusan
2013 yılında Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Master bölümünü derece ile bitirdi. International Dublin Üniversitesinde Klinik Psikoloji alanında doktora yapmaktadır. Kişisel gelişim alanında birçok eğitim aldı. "MUTLU İNSAN, MUTLU YAŞAM" felsefesinden yola çıkarak yolculuğunun bundan sonrasında, Yaşam Danışmanı olarak, Kurumların ve Bireylerin hayatlarında FARKINDALIK yaratmak için çalışmaktadır. Bugüne kadar, İlaç sektöründen Otomotiv sektörüne, Moda sektöründen, Basın Sektörüne kadar kendi alanında öncü pek çok firmada eğitimler düzenlemiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.