Grup düşüncesi, bir grubun üyelerinin uyum sağlamak için gerçekçi olmayan, riskli veya mantıksız kararlar aldığı bir düşünce biçimidir. Bu, grubun içsel baskısı nedeniyle ortaya çıkar.
İşte sana bunun ne kadar büyük fiyaskolara neden olabileceğini gösteren tarihsel bir örnek;
Domuzlar Körfezi Çıkarması:
1961'de, ABD hükümeti Küba'da Fidel Castro'ya karşı başarısız bir askeri çıkarma girişiminde bulundu. Bu, Domuzlar Körfezi Çıkarması olarak bilinir. Plan, Castro rejimine karşı çıkan Kübalı mültecilerin ABD tarafından eğitilip donatılarak Küba'ya geri gönderilmesini içeriyordu. ABD'nin o dönemdeki başkanı John F. Kennedy ve danışmanları, bu planın başarılı olacağını düşündüler.
Ancak, planın birçok kusuru vardı. Kübalı mülteciler yeterince eğitimli değildi, Castro'nun ordusu beklenenden daha güçlüydü ve ABD'nin askeri desteği yetersizdi. Buna rağmen, Kennedy'nin danışmanları, başkanın planı desteklediğini gördüklerinde, olası eleştirilerini bastırdılar ve bir fikir birliğine varmaya çalıştılar. Bu, grup düşüncesinin tipik bir örneğiydi. Sonuç olarak, çıkarma girişimi fiyaskoyla sonuçlandı ve ABD'nin itibarı zedelendi.
Bu örnek, grup düşüncesinin ne kadar tehlikeli olabileceğini ve liderlerin ve grupların, alternatif görüşleri ve olası olumsuz sonuçları dikkate almadan hızlı bir fikir birliğine ulaşmaya çalıştıklarında, yanlış kararlara yol açabileceğini göstermektedir.
Seni tebrik ediyorum!!! 👏🏻👏🏻👏🏻
İşte sana biraz daha bilgi;
Grup düşüncesi, bir grubun üyelerinin uyum sağlamak için gerçekçi olmayan, riskli veya mantıksız kararlar aldığı bir düşünce biçimidir. Bu, grubun içsel baskısı nedeniyle ortaya çıkar.
İşte sana bunun ne kadar büyük fiyaskolara neden olabileceğini gösteren tarihsel bir örnek;
Domuzlar Körfezi Çıkarması:
1961'de, ABD hükümeti Küba'da Fidel Castro'ya karşı başarısız bir askeri çıkarma girişiminde bulundu. Bu, Domuzlar Körfezi Çıkarması olarak bilinir. Plan, Castro rejimine karşı çıkan Kübalı mültecilerin ABD tarafından eğitilip donatılarak Küba'ya geri gönderilmesini içeriyordu. ABD'nin o dönemdeki başkanı John F. Kennedy ve danışmanları, bu planın başarılı olacağını düşündüler.
Ancak, planın birçok kusuru vardı. Kübalı mülteciler yeterince eğitimli değildi, Castro'nun ordusu beklenenden daha güçlüydü ve ABD'nin askeri desteği yetersizdi. Buna rağmen, Kennedy'nin danışmanları, başkanın planı desteklediğini gördüklerinde, olası eleştirilerini bastırdılar ve bir fikir birliğine varmaya çalıştılar. Bu, grup düşüncesinin tipik bir örneğiydi. Sonuç olarak, çıkarma girişimi fiyaskoyla sonuçlandı ve ABD'nin itibarı zedelendi.
Bu örnek, grup düşüncesinin ne kadar tehlikeli olabileceğini ve liderlerin ve grupların, alternatif görüşleri ve olası olumsuz sonuçları dikkate almadan hızlı bir fikir birliğine ulaşmaya çalıştıklarında, yanlış kararlara yol açabileceğini göstermektedir.