Merhaba Ben Özge 🌟, Yeni Tüp Mide Ameliyatı oldum. Benden sonrakilere faydalı olmasını umarak, bu süreçte neler yaşadığımı sizlerle paylaşmak istiyorum…
Tüp Mide Ameliyatı Öncesi
Uzunca bir süredir hayatım Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler romanında ki keşişin hayatına dönmüştü. Romanda Peder Ferapont şeker yemeğe iyice düşkün hale gelmiş ve ruhsallığından uzaklaşmıştır. Ben de kendimden, bedenimden, ruhsallığımdan uzaklaştıkça daha çok yemeğe düşmüştüm. Böylece sanki daha da çok uzaklaşmıştım kendimden. Kuşkusuz benim yeme istemim “açlık” değildi. Çoğu zaman, kendime yemek yemek için ayırdığım vakit, kimsenin sorgulamadığı yegâne özgürlük zamanım gibiydi. Başta ben ve herkes bunu haklı buluyordu. Çünkü yaşamak için yemek gerekiyordu. Sanırım bu benim yegâne özgürlük zamanlarım gibiydi. Zira başka bir özgürlük alanına izin vermiyordum, veremiyordum.
Dolayısıyla özgürlüğe ihtiyacım vardı. Kendi sesimi duymaya dair özlemim artıkça sanırım daha çok yer oldum. Öte yandan yemelerin bana iyi gelmediğini bilen bir tarafım da vardı sanki. Sanırım bu sürecin içinde mazoşist bir kendini cezalandırma da vardı. Madem kendimi kurtaramıyordum, hiç kimse kendime giden bu alanı bana açmıyordu (sanki başkası açabilirmiş gibi) ve hayat sadece yapılması, yerine getirilmesi gereken zorunluluklardan ibaretti, o zaman inceldiği yerden kopsundu.
Bu işi çok güzel kotarabilen, irade sahibi, diyetini, sporunu yapan kendine çok iyi bakan insanlar vardı. Heyhat onlar gibi olmak çok isterdim ancak maalesef değildim. Ve maalesef bunu düşündükçe kendimi daha da fazla kınıyor, suçluluk hissediyor ve sonuç olarak daha da fazla cezalandırıyordum : Yiyerek
Tüm bu paradoksun içinde yaşarken belki birçok insana göre çok çok kilolu da sayılmayabilirdim. Ancak bu kadarı bile benim sağlığımın baş aşağı gitmesine yetmişti. Süreçte ameliyat noktasına geldiğimde 163 cm boyunda, 96 Kilo, 50 Yaşında, Diyabet, Tansiyon ve Uyku Apnesi sahibi, Vücudunda inflamasyonlar kaynaklı plaklar olan, 3. seviye karaciğer yağlanması yaşayan, menepozun hemen öncesinde duran bir kadındım.
Karar Verme Sürecim
Tüm bu sağlık konularına rağmen ameliyat konusunda kolay karar verebildim mi? Hayır! Aslına bakarsanız uzun bir süre doktorlarımla pek çok zayıflama ilacı da denedim ancak fayda göremedim. Bunun dışında tüp mide ameliyatı na karar vermemden önce, kilolu geçirdiğim yaklaşık 19 yıl boyunca sanırım gitmediğim diyetisyen, spor cinsi ve salonu kalmamıştır. Sorun tabi ki bu yöntemlerin işe yaramaması değildi. Bir şekilde benim içimdeki içsel direnç, sürekli başarısız denemeler ve içinden çıkamadığım labirent beni sonuca ulaştırmıyordu. Bir ölüm kalım durumu kadar net bir pozisyon oluşmadıkça kendimi önceleyemiyor olmak benim asıl problemimdi. Hayatımın geneli içinde psikiyatrik destek, psikoterapi desteği almama rağmen bu temel noktada bir kırılma oluşturamıyordum.
Tüm bu psikolojik çalışmalara ek olarak; yaratıcılık üzerine kamplarına gittiğim sevgili Judith Malika Libermann ‘la yaptığımız çalışmalar da vardı. İnsanın kendi bütünlüğü ile ilgili yoldan ayrılmasını ve nasıl dönebileceğini çok güzel tarifleyen Martha Beck’in çalışmalarını da okumuştum. Tony Wiseman ve Urit Wiseman ‘nın eğitimciliğini yaptığı Outlook ve Essence çalışmaları bende temel değerimle ilgili içine sıkışmış olduğum ve hayatımın başka alanlarında fark edip yapabilsem de bu konu da beceremediğim kurban rolünden çıkmam için bir anahtar oldu.
Benim yol haritamda tüp mide ameliyatı kararı bir nevi kontrolden çıkmak üzere olan bir arabanın el frenini çekmek gibiydi. Ancak kuşkusuz öncesinde kendime dair olan çalışmaları yapmamış olsa idim bu kararı almaya cesaret edemiyor olurdum.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Yaşadıklarım
Tüm bu itkilerle oluşmuş olsa da, ameliyattan ilk ayıldıktan sonra hissettiğim yoğun duygu “Aman Allah’ım ben ne yaptım “oldu. Zira önceden kendime uyguladığım yaklaşım, “cezalandırır gibi yeme davranışı” bir çeşit şiddet olsa da, bir organın bir kısmını kestirip aldırmak da büyük bir şiddetti bir yandan. Aklıma hep kıyamet gününde organlarımız dile geldiğinde benim midemin “Suçludur, beni her türlü sıkıntısını kapamak için olabildiğince hoyrat kullandı. Buna uyum sağlamak için elimden geleni yaptım, derken, bir de üstüne beni kestirdi. “Diyeceği geldi. Hiç kendimde olduğunu bilmediğim bu inançlar ve hikayeler bile bu şekilde zihnime hücum etti, mikrofonu eline aldı. Bu bana ayrıca bir suçluluk ve bütünlüğümden kopma duygusu yaşattı. Ameliyata girerken nasıl kendimden emin gibiysem sonrasında bir o kadar pişmanlık içeren bir uçuruma savuruldum.
Üstüne ameliyatın getirdiği ağrılar, nerdeyse dik pozisyonda uyumanı gerektiren sıkıntılı birkaç gece ve bu esnada şekerimin düzene girmeyişi sürekli serumlar ve iğneler alıyor olmak hastanede ve yatakta sıkışacakmışım ve oradan çıkamayacakmışım duygusu yaşatan, bir taraftan “bak sen durup dururken böyle bir risk aldın ne güzel yaşayıp gidiyorduk, yiyiyorduk içiyorduk, ağrı sızımız yoktu “iç sesi beni hırpalayan en önemli şeydi bu iki, üç günde.
Derken mide geçirmezlik testinden geçtikten sonra yaklaşık 2 gün sonra ilk defa ufak bir kapakla da olsa su içebilmeye başladım. Hatta ardından yudum yudum da olsa çay … Allah’ım ne büyük bir şükür, sanki o yudum yudum su benim şifam oldu. Ardından hastaneden taburcu olabilmek ve eve gelmek tarifsiz bir mutluluk oldu.
Tamamen sıvı ile beslendiğin et suları, sebze suları döneminin evde geçen ilk günü çok ilginç bir gün oldu benim için, zira hop oturup hop kalktım neden olduğuna da önce anlam veremedim ama sonra şunu fark ettim ben hep her sıkıldığımda, her molada vb. hep dolabın başına gidip bir şeyler alıyormuşum belki bir üzüm tanesi, belki bir çekirdek vb. Sanki aslında temelde hep yemek yiyormuşum da arada yaşıyormuşum gibi. Oluşan boşluk duygusu, çıkartılıp alınan midemden daha büyük idi diyebilirim. Bu boşluğu nasıl doldururum derken oturup yazmaya başladım günlüğüme, hikâyenin devamında buluşmak üzere …
Bu yazı ilgini çekti mi? Psikoloji bilgini test etmek ister misin?
Psikoloji ile ilgili ilginç bir şeyler okumak ister misin? Buraya tıklayabilirsin.
Diğer Yazılar
- Tüp Mide Ameliyatı – Günlüğüm
- Bilinçaltı Nedir ve Bilinçaltı Temizliği Nasıl Yapılır?
- Özgüven Eksikliği: Belirtiler, Nedenler ve Çözüm Yolları
- Eğlenceli kişilik inanç testi
- Imposter Sendromu Testi
- Fiziksel Temas: Sevgi Dili Olarak Dokunmanın Gücü
- Hizmet Sevgi Dili: Yardım ve Desteğin Gücüyle İlişkilerinizi Güçlendirin
- Başarıdan Şüphe Etme – Impostor Sendromu
- Hediye Alma: Sevgi Dili Olarak Anlamlı Hediyelerin Gücü
- Toksik İlişki: Sevginin Karanlık Yüzü
Lütfen görüşlerini bizimle paylaş 🙏🏻
Linkedin sayfamızı incelediniz mi? Buraya tıklayarak profilimize ulaşabilirsiniz.
#tüpmideameliyatı #kiloverme #sağlıklıyaşam #motivasyon #kişiselgelişim #psikoloji #dönüşüm #ameliyatsonrası #beslenme #egzersiz #sağlıklıbeslenme #iyileşme #yaşamtarzı #içses #farkındalık #bilinçaltı #kurgusalhikaye #hayat hikayesi #psikolojikdestek #sleevegastrektomi #obezitecerrahisi #bariyatrikcerrahi #psikolojikdönüşüm #vücudimaji #özsevgi #içselçatışmalar #kurbangidilme #şifa #iyileşmehikayesi #motivasyonkaynakları #sağlıklıyaşamhedefleri #yaşamkoçu #psikolog #psikiyatrist #sağlıklıbeslenmedanışmanı #beslenmeuzmanı #samimi #dürüst #açıkçası #deneyimpaylaşımı #içsesler #korkuveyapmak #başarıkayıtları #ilhamvericihikaye #gerçekhayat #psikolojikdestekönemli #hayatabirşansdaha
Özge’cim herşeyin yapaylaştığı şu dünyada, bu kadar içten, filtresiz bir paylaşım yaptığın için çok teşekkürler. Hepimizin içinde kendinden bir şeyler bulduğu bir yolculuk bu. Hepimiz insanız, hepimizin farklı kaygıları, zayıflıkları var. Mühim olan bunları fark edip üstüne gidebilmek. Sen zaten bunu fark ederek hayatın için çok büyük bir değişimi başlatmışsın. Seni cesaretin için tebrik ediyorum ve günlüğün devamını büyük bir merakla bekliyorum.
Okurken ne kadar derin şeyleri saklamış içinde diye düşündüm. Kilo dediğimiz şeyin yenilenden çok,hissedilenden olduğunu anladım. Ne kadar cesaretli anlatmışsın. Bu yazı için teşekkürler🥰
Özge’cim yaşadıklarını böyle samimi anlatma cesaretine hayran kaldım. Kilo aslında herkes için “işin dışarıdan görünen” kısmı. Aslında içeride bambaşka sebepler, duygular, hisler var. Bizler çoğu şeyde olduğu gibi, burada da sebebini araştırıp çözmek yerine genelde sonucu değiştirmeye çalışıyor ve sonunda da hedefi ıskalıyoruz. Yazılarının; bu süreci yaşayan, benzer yollardan geçen ve ameliyat olmayı düşünen herkese ulaşması ve yardımcı olmasını dilerim.