Anima Animus 5 : Ortak Bilinçaltı

0
278
Carl Gustav Jung ve Freud - Ortak Bilinçaltı ve Bilinçdışı kavramları
Carl Gustav Jung ve Freud - Ortak Bilinçaltı ve Bilinçdışı kavramları

Merhaba sevgili dostum! 😊 Anima Animus yazı serimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bugün, Carl Jung’un psikoloji dünyasına kazandırdığı en etkileyici kavramlardan biri olan ortak bilinçaltı üzerine konuşacağız. Hazır mısın bu derin konuya dalıp, Freud ile arasındaki farkları keşfetmeye? 🌊

Jung’a göre, ortak bilinçaltı veya kolektif bilinçdışı, bireysel bilinçlerin ötesinde, tüm insanlığın paylaştığı, doğuştan gelen bilgileri ve anıları içeren bir bilinç katmanıdır. Bu kavram, Jung’un düşünce yapısının merkezinde yer alır. Ve onu Freud’un teorilerinden net bir şekilde ayırır. Peki, Freud ile Jung arasındaki bu temel farklar nelerdir? Hadi, bu iki dev isim arasındaki görüş farklılıklarına biraz ışık tutalım! 🤔

Freud ve Jung Arasındaki Fikir Çatışmaları

Freud, bilinçdışının daha çok bireyin bastırılmış arzuları ve çocukluk deneyimleriyle ilgili olduğunu savunur. Onun için bilinçdışı, esas olarak kişisel ve özeldir. Bireyin yaşamındaki gizli kalmış, kabul edilmemiş düşünceleri ve arzuları barındırır. Ancak Jung, bilinçdışını sadece kişisel olmaktan çıkarır. Jung ‘a göre ortak bilinçaltı, insanlık tarihiyle, mitolojiyle ve kültürel sembollerle dolu bir alandır. 🌐

Jung’un ortak bilinçdışı teorisi, insanların yalnızca kendi deneyimlerinden değil, aynı zamanda atalarımızın deneyimlerinden de etkilendiğini öne sürer. Bu, kolektif bilinçdışında saklı arketipler ve semboller aracılığıyla açığa çıkar. Örneğin, mitolojik figürler veya kahramanlık hikayeleri gibi evrensel imgeler, dünyanın dört bir yanındaki kültürlerde benzer biçimlerde karşımıza çıkar. Bu imgeler, bizim kolektif bilinçdışımızın bir parçasıdır ve Jung’a göre, bu ortak miras bizi insan yapan şeyin ta kendisidir. 🌍

Ortak Bilinçaltının Günlük Yaşamımıza Etkileri

Jung’un ortak bilinçdışı teorisi, günlük hayatımızda nasıl yer bulur? İşte bu etkileyici kavramın günlük yaşantımıza entegre edilmesine dair bazı yeni öneriler:

  • Mitolojik Öykülerle Bağ Kurma: Tarihi ve mitolojik öyküler, kolektif bilinçdışından beslenir. Bu hikayelerle bağ kurarak, yaşamın temel sorularına dair iç görüler elde edebiliriz. Kitap okumak, filmler izlemek veya tiyatro oyunlarına gitmek bu bağlantıyı güçlendirir. 📚🎭
  • Topluluk Etkinliklerine Katılım: Kolektif bilinçdışı, toplumsal ritüeller ve adetler aracılığıyla da yaşar. Festival, sergi gibi kültürel etkinliklere katılarak ve topluluğun geleneksel ritüellerine dahil olarak, kolektif bilinçdışının zenginliğini deneyimleyebilirsiniz. 🎉
  • Arketip Çalışmaları: Jung’a göre arketipler, kolektif bilinçdışının somutlaşmış halleridir. Bu çok önemli çünkü bu arketiplerin farkına varmak ve hangi arketiplerin kişisel yaşamımızda etkin olduğunu keşfetmek, kendimizi ve çevremizi daha iyi anlamamızı sağlar. Arketip testleri yapabilir veya konuyla ilgili atölyelere katılabilirsiniz. 🔍

Sevgili dostum, umarım bu yazı, Jung’un ortak bilinçdışı hakkında sana yeni perspektifler sunar ve içsel keşif yolculuğunda rehberin olur. 🚀💖

Sonraki yazımızda, Jung’un psikolojiye kazandırdığı Arketip kavramını keşfetmeye devam edeceğiz. Kendine iyi bak, güzel insan! 🫂💫 Bu yazı hoşuna gitti mi? Lütfen düşüncelerini ve sorularını benimle paylaşmaktan çekinme!


Diğer bölüme devam etmek ister misin?


Anima Animus Yazıları

Son Yazılar


Kendini geliştirebileceğin kitap önerileri almak ister misin?


Instagram hesabımıza buradan ulaşabilirsiniz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.