Arkadaşım merhaba, 💙
Bir sabah, sean sırasında bir danışanımın gözlerindeki yorgunluk ve hüzün beni derinden etkiledi. O an düşündüm: Empati, hayatımızın ne kadar büyük bir parçası ve bazen ne kadar ağır bir yük olabiliyor. İşte bugün, sıklıkla göz ardı edilen ama birçok kişinin yaşadığı bir durumu, fazla empatinin getirdiği zorlukları ele alacağım.
Empatinin Aşırı Yükü ve Kişisel Hikayeler
Empati, başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yeteneği. Ancak, bir danışman olarak gördüğüm kadarıyla, bazen bu duyguları o kadar derinden hissediyoruz ki, kendi duygusal sağlığımızı tehdit eder hale geliyor. Bir danışanım, sürekli başkalarının sorunlarını kendi üzerine alıyordu. Bu durum, ona geçici olarak iyi bir his verse bile, onun kendi hayatını yaşamasını engelliyor, tükenmişlik ve depresyona sürüklüyordu.
Sınırların Önemi
Empati kurarken kendi duygusal sınırlarımızı korumak hayati önem taşır. Başkalarına yardım etmek istemek güzel bir şeydir, ancak kendi ihtiyaçlarımızı göz ardı etmemeliyiz. Kendi sınırlarımızı belirlemek ve bu sınırları korumak, sağlıklı bir empati düzeyini sürdürmemize yardımcı olur.
Empati ve Kişisel Sağlık Üzerine Etkileri
Fazla empati kurmak, kişisel sağlığımızı da olumsuz etkileyebilir. Sürekli başkalarının duygusal yükünü taşımak, stres ve tükenmişliğe yol açabilir. Kendi duygusal ihtiyaçlarımıza dikkat etmek ve zaman zaman ‘hayır’ diyebilmek, bu tür olumsuz sonuçları önlememize yardımcı olabilir. 🙂
Dengeyi Bulmak
Empati kurarken dengeyi bulmak önemlidir. Kendimize zaman ayırmak, kendi duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak ve zaman zaman ‘hayır’ diyebilmek, sağlıklı bir empati düzeyini korumamıza yardımcı olacaktır. 🙏🏻
Sonuç
Empati, insan ilişkilerinde önemli bir beceridir, ancak fazlası zarar verebilir. Kendi duygusal sağlığımızı korumak ve sınırlarımızı belirlemek, hem kendimize hem de başkalarına daha iyi yardımcı olmanın yolu olabilir. Unutmayın, kendinize iyi bakmak, başkalarına daha iyi yardımcı olmanın ilk adımıdır.
Kendine iyi bak, kocaman sarılıyorum. 🥰